Pazar, Ocak 06, 2008

Sound of Silver (S.O.S)

"alone and prone in the half-light
and late- late to the real-life
if you find a way into the gold rush
you will stay until the morning comes
you can normalize
don't it make you feel alive"

LCD Soundsystem'dan bahsedip duruyorum ya hani... Çok seviyorum Sound of Silver'ı. Aslında tam da bu zamanlarım için yapılmış şarkılar onlar. İçimde kabarıp duran" bir sözü, bir olumsuzluğu derinlere atıp yüzeye çıkarmamak için, takıyorum kulaklıklarımı, açıyorum Get Innocuous'ı. Dinliyorum son sürat tüm Sound of Silver'ı. Böylece arada bir azan, ortaya çıkan o kötü palyaço suratlı düşünceleri veya hisleri albüm bitene kadar yoksayıyorum. Öyle yapmak durumunda kalıyorum çünkü albüm o kadar sert ki geçende Steve'e birkaç şarkıyı dinletirken "solid as rock" demek zorunda hissettim. Çok da uygun oldu zaten çünkü şarkıları bir bir dinlerken, bu halimle bile aralara hiçbir dışavurumu sokuşturamayacağımı hissediyorum her defasında. Hiçbir anım, hiçbir üzüntüm, hiçbir mutluluğum girecek ve kendini büyütecek bir boşluk bulamıyor albümde. Albüm üzerine uyguladığım delici, keskin, ağır her türlü darbeyi yumuşacık silikon yüzeyiyle geri itiyor. Geriye o darbeyi atmış olmanın anlamsız tadı kalıyor. Bir süre sonra yorulup koyuveriyor insan. Başlıyor her şarkının sonuna kadar tadını çıkarmaya.

O yüzden diyorum ki Sound of Silver son zamanları(mı)n en güvenli yeri, en sağlam sesi. Sadece ismiyle bile S.O.S. çağrılarıma en harika cevabı veren şey. Birisi hayatıma girip bu müzik eşliğinde bana bir şeyler yapmamı söylerse, bana söylenen her şeyi mutlulukla yapabileceğimden korkuyorum. Lütfen kimse bu açığımı kullanmasın; nadiren bulduğum ve içinde nadiren hep kalmak istediğim güvenli kozamın içinde çalan bu albüme kimse bulaşmasın.

Hemen elinde olmayanlar için gelsin o halde:
Get Innocuous!
Temizlenmek lazım, zararsız hale gelmek hatta.

PS: "B" tuşu tutukluk yapmakta :)

0 saçmalayan daha çıktı: