Çarşamba, Ocak 09, 2008

Hayalkırıklığı ve Farkındalık Kokteyli

Yazın son ayının ortalarında bir partiden çıkarken yanlışlıkla aradığım birine bugün onca zaman sonra ilk kez telefonla ulaşırken, aklıma gelen imgeler pek çok şey çağrıştırdı bir anda. Bu anı buraya yazmam gerektiğini, tüm o çağrışımlardan başka türlü kurtulamayacağımı farkettim niyeyse. O gece nasıl oldu da indiğimiz merdivenlerde dansetmeye başladık, uyurken nasıl oldu da o hale geldik diye düşünürken, artık mucize denen bir şey olduğuna inanmadığımı da farkettim.

Üzüntü ve muz kabuğu sözcüklerinin açılımının, hayalkırıklığı ve farkındalık kokteyli (veya hayalkırıklığı on the farkındalık desem çok mu iğrenç olur acaba?) olmasını istiyorum bu gece. Nasıl mı hazırlanıyor bu kokteyl? Önce hayaller bir buz kıracağıyla parçalanır. Sonra farkındalık denen, içinde değirmende özenle çekilen acılardan çıkarılmış envai çeşit karar bulunan, absinthe'ten daha keskin ve keskinliğiyle daha da etkili içki karışımının içine atılır. Tek seferde kafaya dikilir. Bir de bir geleneği vardır bu kokteylin, ki o da her içimde bu son artık diye söz verilir. Yaşadıkça daha çok içileceği barizdir oysa ki. Dünyanın en çok satan içkisidir.

Sağlığınıza!

1 saçmalayan daha çıktı:

Ayça dedi ki...

sevim bunu ve bundan onceki bikac yaziyi
belirtiim dedim
:)