Cumartesi, Aralık 08, 2007

They'll Only Miss You When You Leave

Sürekli yazmak istiyorum; kendimi durduramıyorum. Dün How I Met Your Mother izlemeye çalışırken sabah, bir bölümde iki eski sevgilinin zamanında yaptığı aptal ve kimse tarafından sevilmeyen esprilerinin arkadaşlıklarında nasıl devam edemediğini izledim. Sonra ama bir anda söyleyiveriyorlardı eskiden olduğu gibi aynı anda aynı şeyi... İlk cümlemden sonra "Adeta bir devrim" yazmak istedim ama yazamadım. Az önce yazdım işte evet ama zamanı değildi. İçim buruk, bir yarım alıp başımı gitmiş gibi hissediyorum. İçimde birbirleriyle kavga edip duran, ayrılan başka bir çift daha var sanki. Adam aldı başını gitti işte...

Dün gece girdiğimiz ilk yerde Love Song çalmaya başladı bir girer girmez. Buna ne diyeceksin sevgili Imagine Room? Daha ne kadar bu algıda seçicilik zırvasına tahammül edebilirim bilmiyorum ama bulunduğum her mekanda çalınmaması için fetvalar veresim var bu şarkıyla ilgili... Daha da uzun bri liste var ama şimdi burada, şu anda bunu yapmak istemiyorum.

Carissa's Wierd diye bir grup var. Var evet. O yüzden Haavi'ye sonsuz teşekkürler tekrardan.

O grubun bir şarkısı var, "September Come Take This Heart Away" diye... Daha ne diyeyim bilmem ki. Onunla Eluvium'un "Perfect Neglect in a Field of Statues"unu karıştırınca çok vurucu bir kokteyl hazırlanabiliyormuş. Şimdi farkettim. Halbuki ikinci şarkının ne güzel anıları vardı bende... Bolu'daki bir molanın ardından Red Sea'den hemen sonra dinlenen şarkıydı hep. Veya Bebek'te bir sabah kahvaltısında paylaşılan bir kulaklığın her iki tarafında çalan bir şarkıydı... Hem de senin tarafından açılmıştı hatırlar mısın bilmiyorum; ben çok iyi hatırlıyorum.

Bunu söyleyebileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama keşke diyorum Eternal Sunshine of the Spotless Mind'daki hayal gerçek olsaydı. Hiç düşünmezdim bu sefer. Artık kötü şekilde amacından saparak kullanılmış bir hafızanın üzerine yeni anılar ekleyemiyorum, kaydedemiyorum. Bellek read olamıyor herhalde.

Keşke mouse'umu çaktırmadan saklayan biri olsaydı burada. Elimi attığımda mouse'u bulamadığımda şaşırıp, yüzüne bakıp gülümseseydim ama artık telefondan gelen mesajlar bile gülümsetmiyor. Diyorum ya, lazım öyle bir şey; evet.

0 saçmalayan daha çıktı: