Pazar, Aralık 30, 2007

Rengarenk Işıkların Aydınlattığı Oda



Bu lambaları, bir şey için saklıyordum. Hatta yakmak için sebep etmiştim kendime o şeyi. Ama madem yeni yıl, madem kişisel tarihimde "doğumgünümde bana en güzel(!) hediyeyi vermiş şey" olarak kayıtlı olan o artık 2008'de olmayacak hayatımda, o zaman onları yakmak için ve hatta yerlerini değiştirmek için bundan daha güzel bir zaman olamazdı diye düşündüm. Ben lambaları yakarken benim içimi de başka şeyler yaktı ama olsun...

Yarın bu yılın son günü. Demek bu sene de böyle olacakmış dedim birine bugün. Hiç ummadığım, artık şehirlerimi terketmiş olanların ve şehrini terketmiş olduklarımın hayatıma yeniden hızlı bir giriş yaptığı (en üst sıralardan hatta) bir yıldı. Bol bol yeni müzik, bol bol mutlulukla geçirdiğim yılın yarısı ve son dakikada kendi kaleme atmış olduğumu çok sonradan farkettiğim bir golün hüznü, üzüntüsü ve pişmanlığı. Pişman olabiliyormuşum onu gördüm. Ama olsun... Deneyim çekilmiş acıdır diye bir söz duymuştum bir yerlerde. Artık bu konuda double espresso kıvamındayım. Ekstra "shot" istemiyorum hayatımın bundan sonraki dönemlerinde. Starbucks'ta bunu sormasınlar bana artık.

Gökçe ile evi süsledik yarınki ev partimizden önce. Camlara ışıklar iliştirdik. Perdeleri açtık. Çam ağacımızı süsledik. Paul yere düşenlerle oyunlar oynadı. Şu anda ekrana bakmakta dizimin üzerine uzanmış. Yoruldu tabii, dinleniyor şimdi de. Artık tek şey bekliyoruz. İnsanlar gelsinler. Sıcak bakan gözler, uyumlu sözler olsun. Hayatlarımızı temize çekelim rengarenk ışıkların aydınlattığı odamızda.

Sevgili Haavi, ona dünyanın en güzel şarkısını yolladığımı yazmış bloguna. Pek mutlu etti o güzel şarkıyı birden fazla kez dinleyebilmesi ve hatta üstüne bir de böyle etiketlemesi. Sonra daha mutlu eden bir şey yapıp, albümü koymuş bir yerlere, yüklenmek üzere. Hiç durur muyum? Hemen indirdim. Şimdi 2008'e eşliğinde girmek istediğim istediğim şarkılarını dinliyorum Pillow'un: Song for Beginning. O kadar güzel ki Flowing Seasons albümü, başlayan şarkı biten şarkıyı aratmıyor. *dream endless'a tekrar teşekkür ederim.

Yarına zamanım olursa bir son gün yazısı yazarım. Ama pek yazasım da yok. Belki bir ilk gün yazısına dönüşür içimdekiler; kim bilir...

0 saçmalayan daha çıktı: