Cuma, Mart 14, 2008

"All the blogs are about you, girl"

Pek keyfim yoktu bugün. Sabah sabah kalkıp, yatakta bir saat boyunca tonla şey düşünmemden belliydi zaten bugünün böyle geçeceği. Sonra kalkıp birkaç saat boyunca ne yapacağımı bilemez halde oturdum evde. Dışarı çıkıp dolandım. Kahve içecektim sözde tek başıma elimde gazeteyle keyif yapacaktım güya ama onu bile istemedim. Alışveriş yaptım markete girip. Çok alakasız bir sürü şey aldım. Kendimi artık yüz yıllık evli ve artık bıkkınlıktan ne yapacağını şaşırmış biri gibi hissettim. Hani onlar da alışverişe verir ya kendini. Hayatta almadıkları, yemedikleri şeyleri sepetlerine doldururken nasıl bir tatmin yaşarlar anladım bugün sanırım.

Eve geldim. Akşama D.'a sürpriz yapacaktım. Günün eğlencesi o zaman başlayacaktı. Evde sürpriz bir doğumgünü pastası hazırlayacaktım ona. Bana geldiğinde çilekli frambuazlı bir yaş pasta ile karşılayacaktım onu. Oradan da Minna'sa gidecektik. Ama o da olmadı. Tam da pasta malzemelerini tezgaha sıralarken ondan aldığım "hastayım ben" temalı ve üzgün smileylerle dolu mesajına hiç şaşırmadım. Zaten bugünün güzel bir yanının olabileceğini düşünmüyordum. Şu sıralarda uzun zamandır gitmediğim Minna'sta olsaydım da nasıl oldu da burdayım diye şaşkın şaşkın şarkı söylüyor olurdum herhalde.

Velhasıl böyle anlamsız bir günün sonunda ben biraz da olsa iyileştiren Black Kids diye bir grup oldu (speşıl tenks tu Muzo). Son iki gündür dinliyorum. Ben pek sevdim. Sizi de sevin diye tam buraya davet ediyorum. Geçen sene Cansei de Ser Sexy ile tanıştığımda hissettiğim heyecanı ve olumlu hisleri bana tekrardan yaşattı bu grup. Sayelerinde zıpzıp şarkıları hayatıma almaya başladım bu sene aynen geçen sene CSS ile başladığım gibi. Gerçi CSS ile hayatıma adım atan başka bir şey sayesinde son birkaç senedir yaşadığım tüm mutlu anların toplamını ikiye, üçe katlayacak ölçüde sinir, stres, üzüntü ve kötü hisler silsilesiyle uğraşmak durumunda kaldım ama olsun. Artık dinlemesem de hala sevmekteyim o grubu da.

Neyse... O halde neymiş: Eğlenmek isteyenler Black Kids dinlesinmiş. Ve hatta The Ting Tings'e de bulaşılabilir gayet. O da hemen burada. Ama yok eğer "Ben bunalım bunalım takılacağım. Bahar da neymiş, daha bugün kar yağdı buralara" (gerçekten yağdı ve günümün tek güzel zamanı o karda kulağımda Ef ile gezindiğim vakitlerdi) diyorsanız sizi Ef'e davet etmeliyim. Kapı açık, girebilirsiniz. Yeter bu kadar müzik!

Bir süredir sigara içmiyordum. Son iki gündür içiyorum neden tekrar başladımsa artık. İhtiyaç hissetmediğim halde kendimi bunu içmeye zorluyor olmam gibi abuk bir durum söz konusu. Neden hayatımda herhangi bir değişiklik yapmam için benim dışımdaki nedenlere ihtiyaç duyuyorum onu merak ediyorum bazen. Öyle merak ediyorum ki, bir yandan bu saçma yazıyı yazıyorum, diğer yandan da gözüm arada Will & Grace'e kayıyor. O derece ilgiliyim bu konuyla.

Bir de alakasız olarak, geçen gün sorulduğunda aklıma geldi. Unutmadan yazayım buraya dedim. Bir aktris beni oynayacak olsaydı bir filmde bu Charlotte Rampling olurmuş. Düşünmeden cevap verdim. İlginç geldi bu seçimim.

İyi geceler.

0 saçmalayan daha çıktı: