Cumartesi, Mart 28, 2009

"And baby, my heart's been breaking"

Kimse bilmez ama benim mor battaniyemin altında çok şeyler olup bitiyor. Fesatlık yapmayın lütfen, hemen anlatıyorum son olanları.

Bugün çok acaip bir rüya gördüm. Bradford Cox benim evime geliyormuş. Cymbals Eat Guitar'ı (bir yazı yazmaya başladım da dün onlarla ilgili, burada da edeceğim iki çift lafım olacak) nasıl Deerhunter'a benzetirsin diye konuşuyordu bırbır. Ben de dinletiyordum, bak valla benziyorsunuz diyerek. Sonra ben birilerini çağırıyordum eve. Hep beraber eğleniyorduk. Sonra ben konser vermelerini ve benim bu konseri organize edebileceğimi söylüyordum. O da olur valla gibi hevesli bir tepki veriyordu. ben de başlıyordum çalışmalara. O sıradaysa birileri bizi bir sinirlendirdi ve ayrıldılar yanımızdan. Ben tam o anda uyandım ve uyanırken "Hep o gerizekalı yüzünden işte ya" diye bir şeyler söylendim kendi kendime. Güldüm sonra yüzümü yıkarken durumu farkederek.

Zamanında pek bir sevdiğim gruplardan Placebo geliyormuş. Brian'ın o güzel suratı için gideyim diyorum bu sefer.

Interpol dinlemekten had safhada zevk aldığım dönemlere dönüş yaşıyorum. Bugün The New ile Leif Erikson'u birkaç kez dinledim gelirken eve. The New'ı ilk gerçekten farkettiğim zamanlara dönüş, sonra otobüsün bir kasis üzerinden geçerken beni hoplatmasıyla dünyaya geri dönüş. Yüzümün aldığı şekli merak ettiğimden iPod'un etinden sütünden faydalanırcasına bir hamleyle arkasını çevirip ayna olarak kullanmak ve gördüğüm görüntüden hala ve nasıl oluyorsa hala memnun olmamak. Sonra sözlerin ne kadar gerçek olduğunu farketmek yine bilmemkaçıncı kez ve durağa geldiğimi farkedip inmek. Temiz havayla kendine gelmek. Şu paragrafın üzerine buraya The New eklememek olmaz tabii.

Interpol - The New


Garip haberler, ordan burdan duyulanlar ve gördüklerim bana içimde yaşayan ama bu zamana kadar farketmediğim o yaratığı gösterdi. Haleluya!

0 saçmalayan daha çıktı: