Cuma, Şubat 01, 2008

Over the Pond

Bu şarkıyı dinlememiştim herhalde uzunca bir süredir. iTunes'u her açtığımda grubun isminden dolayı en üstlerde duran bu şarkıyı bugün dinleme cesaretinde bulundum. Tamam itiraf ediyorum, messengerımdaki isimlerden birinin penceresini açıp açıp kapıyorum. O son sözü görüyorum: "maalesef". Gerçekten "maalesef" ama.

Neyse işte bugün dinledim bu şarkıyı. Az önce bitti. Yalnız başıma evde olmak bazen korkutuyor beni. Sorun şu ki, depremden, ondan, bundan değil, kendimden korkuyorum. Kendimle konuşmaktan korkuyorum. Kendi yalnızlığımda salonda otururken, bazen sesli düşünüyorum. Özellikle de içsesimi bastırmam gerektiği zamanlarda oluyor bu.

Bazen gülümsüyorum bir şey anımsayıp. Uzun süre farketmiyor olmalıyım ki, neden gülümsüyorum ben diye farkettiğimde, unutmuş oluyorum nedenini. Sonra sonra farkına varıyorum nedenini. Bir fotoğraf, bir şarkı, bir kokuda kilitli kalmış bir şeyleri anımsamışım ondan.

Geçende Nevizade'de dolanırken, o son mekanın önünden geçerken ne hissedeceğimi şaşırmıştım. Esther ise bizi onun karşılarında bir yere götürmüştü. Onun da canı yanıyordu o aralar. Bana bizi götürdüğü yerde tanıştıklarından bahsetmişti. İçeri girdiğimizde dönüp "hangi katta ve nerede oturalım?" diye sorunca verdiğim cevap aslında kendi adıma yanlış yerde olduğumu anlatıyordu. Şöyle demiştim:

- En çok neresi acıtıyorsa orada, o katta.

17-07-07 tarihinde saat 14:32'de dinlenen bir şarkı var. İki kişinin beraber sokaklarda dolanarak, birbirleriyle sarmaş dolaş dinledikleri bir şarkı olacaktı bir yerlerde. O şarkıyı o zamandan beri hala dinleyemedi o iki kişiden biri. Diğerinin ise anımsadığı şüpheli.

Múm konseri varmış. Heima gösterime giriyormuş -thx to haavi. Gitmeli görmeli.

"you say it must hurt, i know and it does..."

4 saçmalayan daha çıktı:

dünya dedi ki...

ağlıycam yaw! çok dokundu...bu reminderlar iyi mi kötü mü bilmiyorum gerçekten..ama en acıtandan korkmamak gerekirmiş bunu öğrendim...üstüne gittikçe yenik düşüyo sana...sonra yok oluyo...ya da öle sanıyorm ...belki de hep orda ama o kadar çok üstüne gidiyorm ki kendini göstermeye çoğu zaman korkuyo...ama bir gösterdimi de pir gösteriyo...aslında şansım olsa hell with all reminders diyip geçerdim...ama olmuyor...ya da sorun biz de her olaya her objeye her müziğe haddinden fazla anlam yüklüyorz...ama napalım di mi?öle şeyler yaşıyorz ki herşey dolu dolu anlam halinde geziyo...sonra öyle zamanlar yaşıyorz ki herşeyden boş boş anlamsızlık akıyo...I guess it's all meaningless...öpüp sarılıyorm sana...birazdn görüşcez nasılsa :)

Unknown dedi ki...

merhabaa ben bir şarkı buldum arkadaşımdan fakat track 6 adında.. sözlerini yaza yaza aradım googleda ama bulamadım, en son denememde senin blogun çıktı, "you say it must hurt, i know and it does..."
kısmından buldum. kimin bu şarkı ve adı ne ((: Múm mu? öyleyse hangi şarkı çünkü onlardan da bulamadım.. yardımcı olursan sevinirim, umarım hemen görür de yardım edersin şimdiden teşekkürler!!!

divina dedi ki...

O dediğiniz şarkı Ms John Soda'nın Unsleeping'i tam da taglerde belirtmiş olduum gibi. :)

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim!!!