Pazartesi, Ocak 23, 2006

blank page

i catch the rainfall
through the leaking roof
that you had left behind
you remind me
of that leak in my soul...

böyle bir anlatım, bu sözler nasıl varolabilir diye düşünüyorum... nasıl bu kadar iyi ifade edilebilir ki... billy corgan'ın ellerine sağlık... kendilerini kutluyorum buradan!

bugün temizlik günü olarak ilan edilmiti dünden. ben de sabah kalkıp, kaarlı tost yaptım kendime aldım elime çayımı, oturdum banu alkan izledim. bu kadar garip bir şov, bu kadar insanı sersemleten bir program daha dünya tarihinde görülmemiştir herhalde. gerçi gelin-kaynanalar bu programla gayet de yarışabilir, şöyle bir düündüm de...

neyse sonra, mutfağa geçtim ve ne kadar yapılacak iş varsa yaptım. her türlü ayrıntıya kadar ama... hiçbir işten kaçmadım. gururla söylüyorum bunu. orası bittikten sonra da hemen ortalığı bir topladım. tüm bunlar 3 saatimi falan aldı herhalde.

bir anda 3 saati görünce şaşırdım ne kadar uzun sürmüş diye ama şimdi hatırladım ki bir de banyoyu temizlemiştim ben. ellerime kırmızı plastik eldivenler taktım hem de. kendimi temizlikçi kadınlara benzettim bir an için. neyse... o kadar işte sonra da televizyonu açıp biraz zapiing yapayım dedim. o sırada gökçe de geldi sınavından. iyi de geçmiş bu arada.

tvde gezinirken kanaldan kanala bir de baktım ki bir ara feci sardığım birçizgi film var. hem de samanyolu tvde. cedric adı. çok sevimli bir velet ailesiyle 8 yaşının heyecanlı günlerini yaşıyor bu çizgi filmde. onu izlerken de uyuyakaldım.

uyandım sonra. içeriye, odama gidip yatayım dedim ama oraya gidince de uyuyamadım. çok sevgili honey'ime sarıldım, bir o yana bir bu yana döndüm ama bir türlü beceremedim. neyse...

şimdi de bir yandan makarna yaparken bir yandan da bu blogu giriyorum. ne soslu yapsam diyorum amaba? beyaz peynirli ve domates soslu mu, yoksa kaşar peynirli ve semizotlu falan mı? veya baka bir şey mi? sanırım şimdi karar verdim ve sade yapıp yoğurda bulayacağım pek sevgili makarnalarımızı.

bugünlük benden bu kadar sevgili imagine room sakinleri... gördüğünüz gibi bomboş bir günden sonra, anlatacak bir şey bile bulamadığım bu yazı, anlatmak için bir şeyler bulduğum yazılardan daha bile uzun olabiliyormuş.

öpüldünüz efenim.

1 saçmalayan daha çıktı:

Ayça dedi ki...

banu alkan bir tanricadir
banu alkan bir ekoldur
banu alkan en guzeldir
banu alkan canimi istese verir nereni nereni banucum derim :)