Salı, Eylül 04, 2007

Sonbaharın İlkgünleri Analizleri

Ayça'yı bugünden itibaren özel "İfade İşleri Bakanı"m ilan ediyorum kendi dünyamda.

Hem bugün ilk kez "tiki üçlü"sü içinde yer aldım. Çok heyecanlandım; hatta heyecanlandık. "Bir gün bir kızıl, bir esmer, bir sarışın üç tiki kız geziyorlardı Tunalı'da" cümlesindeki esmer olandım. O anı fotoğraflayıp ölümsüz kılmalıydık ama düşünemedik. Bu üç renkte yanyana yürüyen kızların neden bir şeyleri düşünemediğini yaşayarak öğrendim; tek başıma kalınca da farkettim. Artık onları suçlamıyorum. Kendiliğinden oluyormuş meğerse...

Onun dışında da yeni br şey yok mu? Var tabii... Yeni tanıştığım Elif'e yanımda oturan bir Boğa erkeğini neden ilk tanışmamızda sevmediğim konusunda açıklama yaparken kendimle ilgili farkettiğim başka bir şey oldu; üzüleyim mi sevineyim mi bilmiyorum... Şöyle ki, eğer bir erkek yanımda garip bir şekilde sürekli espriler yapmak zorunda hissediyormuşçasına zoraki şoparlıklar yapıyor ise, o erkeği sevemiyorum ben. Nedeni ise, sanki o adam kendisinde saklı tutmaya çalıştığı bir şeyler varmış da, konuşmalar derinleştikçe konu o sakladıklarına gelmesin diye bu kadar espri yapıyor ve konuşuyor böylelikle hem odağı kendinde tutuyor kimseye çaktırmadan, hem de istediği konular üzerinden hafif ve rahat bir konuşmanın liderliğini elinde tutarak başkalarına başka bir konu açma fırsatını vermiyor gibi gelmekte bana. Halbuki biz kimdik ki kendisiyle ilgilenelim edelim. Tabii sevgilisi karşısında oturuyordu ve sanırım kız bir süre sonra o adamdan kaynaklanacak sıkıntıların eşiğinde olduğunun farkında değildi. Üzüldüm onun için işte o an tüm bunları aklımdan geçirirken. Bu yüzden çok espri yapan, gereksiz yere konuşmanın tüm iplerini elinde tutan, gereksiz noktalardan insanları güldürmeye çalışan erkeklerden uzak durunuz; durdurunuz; durayım hatta ben de. Konuşacak bir konu varken gülümsemenin de gülümsetmenin de bir manası yok. Aklınızda olsun.

Bugünlük bu kadar sanırım. Zaten saat 00.00'a kadar da bir şey yazmak istemem. Sonrası için yarını beklerim; beklemeyi severim.

4 saçmalayan daha çıktı:

Ayça dedi ki...

öyle bir üçlünün içinde olmam hele hele bir de o üçlünün sarışını olmam heralde hayatımda başıma gelebileceğini asla öngöremiiceem 2-3 şeyden birisidir, şaşım şaşım şaşırıyorum :)

ifade işleri başkanlığı görevini de seve seve kabul ediyorum ve hatta oley ben zaten sürekli bişiler ifade ediim yaşasın diyorum :))

konuşma açısından yüzeylerde kalmayı tercih etmek sanırım çok erkekte varolan bir bug ama söz konusu boğanın analizi sanki daha başka unsurlar da göz önüne alınarak yapılmalı ama tabi vakit harcamak şart mı? değil cevat abla

divina dedi ki...

yok yok bu farklı bir his işte. öyle sözkonusu boğa falan değil yani durum :)

Elif dedi ki...

Efem yaptığınız analizlere bikez daha hayran kalaraktan, tiki üçlüsünün kızılı olma şerefine nail kişi şeklinde "the circle is closed" diyorum nihihihahaha (kötü tikicadı gülüşmeleri.)

divina dedi ki...

tikicadılar olarak yakın zamanda yine sokaklarda boy göstereceğiz sayın elif hanım, daha çok tespitler yapacağız bu daha başlangıç nihahahaha (oldu di mi bu? :) )