Perşembe, Şubat 23, 2006

genel af

herkesin, ama dünya üzerindeki herkesin intihar ettiğini düşünün birkaç gün içinde. en sonunda tek kişi bile kalmıyor.

intihar edenlerin cehenneme gittiği yönündeki genel inanışa ve bunu söyleyen tanrı'ya verilebilecek en büyük ayar sanırım onun yarattığı bizlerin, onun yarattığı bu mekanda-dünya-daha fazla yaşamak istememesi ve bu yüzden topluca intihar etmesi olurdu. belki de toplu intiharından ötürü insanlığın kolektif bilincine verilecek cezalara genel af çıkar böylece.

öte yandan gideceğimiz yerin cehennem de olsa hiç önemli olmadığını, cehennemin bile dünyadan daha ilgi çekici ve gidilesi, içinde yaşanılası bir mekan olduğunu bu şekilde göstermek belki de, eğer bu intihar edenlerin cehenneme gittiği inanışı gerçek ise, tanrı denen şeyin bu şekilde onun yarattıkları ve onu yaratanlar (burada bir geri dönüşüm var tabii bana göre) tarafından tahtından indirilişi ve böylece yokoluşu/yokedilişi demek olurdu. böylece köylü milletin efendisi olurdu ama sürülecek tarlalar, güdülecek koyunlar yine olur muydu o zamana veya köylü hala köylü mü olurdu, başına yeni bir efendi getirilir miydi, ona yeni tarlalar, koyunlar mı verilirdi?

ah bu sonsuzluk öngörüsü... ve varoluşun hiçe giden kaderi...

iyi geceler...

son olarak word verification'ım bu sefer "eqlkhlqg" idi. bundan sonra yazacağım bu doğrulamaları. siz de yazın hatta. belki değişik bir şeyler çıkarırız onlardan da.

1 saçmalayan daha çıktı:

Ayça dedi ki...

cennet/cehennem ve monoteist dinlerin genel olum sonrasi fikirlerinden nezaman bahsedilse aklima emre yilmaz geliyor. "seytanin fisildadiklari"ndaki butun "anlamsizligin keyfi" bolumu.
alintiliycam dayanamadim :)

" "hayat anlamsizdir" diyerek intihar edenlere sasiriyorum. oysa yasamak icin en iyi nedenimiz bu olmali. anlamli bir evrenden intiharla bile sivisamaz ki insan. cunku anlami bilinen bir evrende insan olumle bile nereye gidecegini cok iyi bilir.
" hayatin, evrenin, mutlak ve kesin bir anlami olmadigi icin ozgur ve neseliyiz biz. buyuk cevabi bilmedigimiz ve hicbir zaman da bilemeyecegimiz icin, kendi kendimize buyuk sorular sorup buyuk cevapli ninniler uydurarak kah aglayarak kah gulerek konup gocuyoruz bu alelacayip alemden.
"bilmediklerimiz bildiklerimizden fazla oldugu surece hayata bagli kaliriz.
daha da guzeli var
bilmediklerimiz bildiklerimizden daha hizli arttigi surece sevincimiz buyur, artar ve keyfimiz cogalir"

6 sayfa yazmamak icin kendimi burda tutuyorum. ilerki yerlerde intihara "acil cikis kapisi" demisti yilmaz bey, bunu eklemek istiyorum sadece.

benim bu konudaki goruslerimi fazlasiyla etkileyip benim yapamayacagim bir kelime sayisiyla ozetledigi icin alintiyiverdim. simdi senin onerini inceleyebilirim.

insan olum korkusu yuzunden olume benzettigi uykuya rahatca dalabilmek icin kendine "niniiler" yaratmak zorunda kalmissa bu ninnilerin cikis noktalarini da uykuyu pusursuz hale getiricek cinlikte ve basitlikte yapmistir. (kejke enerjisini bajka bijilere harcasaymij)
toplu intiharin "tanriyi tahttan kaldirmak" olacagina inanan insanlar sanirim o kadar mazojist degiller henuz.
neyse konudan saparak boj konujmaya bajladim. senin dediginin gerceklesmesi mazo olmadigimiz icin zor bence. ama eninde sonunda hepimiz birbirimizi bombalayip bir sekilde, kendimizi degil baskasini oldurdugumuz icin kendimizi cehennemin sauna ortaminda bulucaz zaten. bushun cigliklari cinliycak ya kulagimizda ebediyen, ben ona yaniyorum. adolf sessiz en azindan.