Perşembe, Aralık 29, 2005

nutella, elma, tarçın, süt

henüz keşfetmediğim bir his en durgun halimde yatağımın üzerinde spider solitaire (4lü) oynarken yakaladı.

keşfetmedim diyorum ama belki de çok eskilerde yaşamışımdır ama farkına varamamışımdır veya belki de yaşayıp farkına varıp, hafızamda tutamamışımdır bilemiyorum tam olarak. ama çok iyi geldi. erik satie dinlemek çok çok iyi geldi hem de.

konuşulmamış ve ifade edilmemiş olanın net ve kesin bir şekilde dillendirilmiş olanlar karşısındaki gerçekliğini sorgulamaktayım bu ara sanırım. bu ara dediğim birkaç gündür. bir asa kraliçesi edasında, kılıç kraliçesinin aklıyla ve kupa kraliçesinin sezgileriyle davranıyorum; konuşuyorum; gülümsüyorum; ses çıkarmıyorum. içimde durmayan ne varsa içimde kalıyor... susuyorum. biraz da pasif olmanın keyfini yaşamaya bakacağım artık bir süre. iç huzurumun keyfini çıkarmak istiyorum ayrıca huzursuz bir şekilde bu yılbaşı gecesi. eh malum, yılbaşından sonra da şu ana kadar hiç olmadığım bir para kraliçesi haline dönüşeceğimi hissediyorum; biliyorum diyelim hatta.

eh azize olduğunu hatıratmak için bazen insanlara içinde barındırdığın siyahı ve beyazı göstermek durumundasın değil mi? insan çünkü bu. kafasına vurmadan bir şeyden anlamaz; aklı başına gelmez. beyazı da yeteri kadar gösterdim bu zamana kadar... beyazın beyaz olduğunu anlamaları için siyahı da göstermek gerekli gerçekten de.

ayrıca böye yazıyorum ediyorum da, insanlara hadlerini bidirmek de bana kalmadı bunu biliyorum. herkes nasılsa öyle takılsın diyorum uzun zamandır. ben de öyle yapacağım artık. :) bu smiley de artık ne kadar evil ne kadar angelic sizin hayalgücünüze kamış bir şey.

neyse çok uzattım ben. spider solitaire oynayayım biraz da.

bai

0 saçmalayan daha çıktı: