Bazen kelimeler görüyorum, böyle bana yenilerin ne kadar eskileri anımsatabildiğini kanıtlayan; dikkatli olmam için bana kaş göz işaretleri yapan; bas bas bağıran; "buradayım ben gördüklerine dikkat et artık" diyen; ağzımda kültablası yalamışçasına berbat bir tad bırakan...
Ama onların her dediklerini anlamam, onları görüp de kaale almamam benim aptallığım evet. Seviyorum aptal olmayı. Sonunda başka hiçbir şeyden alamayacağım envai çeşit acı türünü bu kelimelerin öngörülerini salak gibi dikkate almayarak içime çekmeyi de seviyorum. Başka türlü nasıl büyürüm; ne anlamı kalır ki nefes alıyor olmamın her şey mutluluk veriyorsa diyorum. Olsun...
Nasıl büyürüm demişken, büyüdükçe daha da salaklaşıyor olabilir miyim diye düşünmüyorum da değil...
Rock'n Coke var. Smashing Pumpkins ve Manic Street Preachers için orada olasım var.
"Music is my boyfriend" cümlesinin anlamını bazen anlayabiliyorum sanırım. Özellikle de korktuğum zamanlarda. Şu yuvarlak içine gömülen oraya buraya asılabilen futuristik koltuklar vardır ya... Onlar geliyor gözümün önüne beyaz yumuşak bir şeylerle kaplanmış bir halde. Öyle bir koltuğun içine gömülmüş bir halde oturur buluyorum kendimi o anlarda. Bundan daha iyi hissettiren bir "boyfriend" bulabileceğimi düşünememektyim.
Astro.com hiç de hoş şeyler söylemiyor bana uzun vadede. "Opium-smoker" sözüne yeni alışmışken bir de "fascinating but illusory" çıktı şimdi. Aralık ayına kadar bekliyorum. Ne olacak bilmiyorum. Bilmek istiyorum ama umursamıyorum. Astro.com yalan söylemez dedim birine zaten. O da hemen inandığına göre buna, artık göreceğiz. Aralık dediğin nedir ki? Birkaç gün yağmur, umuyorum ki ağır karlı günler -zira havanın bu uzun süreli pmsvari tavrı hiç hoşuma gitmiyor, birkaç yüz tane telefon konuşması ve gerçekler şeklinde geçecek olan eylülekimkasım derken gelip geçecek işte zaman...
Yeter.
İyi geceler.
sesli meram 489 -- վիճակվել
2 gün önce
0 saçmalayan daha çıktı:
Yorum Gönder