Pazar, Nisan 01, 2012

"Say my name whisper it"

Nasıl ki yaşadığımızın toprağın altında kaybolanları bulmak için arada bir kazı çalışması yapmak gerekiyor aynısını zihne de yapmak lazım. Zihnin derinliklerinde kaybolmuş anılar, o an bize ne hissettirdiyse, şu an da onu hissettirebiliyor. Tarihi bir esere dokunup, onun neler görüp geçirdiğini hissetmeye, anlamaya çalışmak gibi, anıların yapıştığı anlarda neler hissettiğimizi düşünmek, şimdilerde yaşamanın bir anlamı kalmadığı zamanlarda en büyük hazinemiz haline gelebiliyor. Unutmak kötüdür evet ama sırf sonra unuttuklarımız karşımıza çıktığında yaşadığımız tarifsiz hissiyatlar sayesinde iyidir de. Bir yaşanmışlık, bir kişi, bir şey unutulabilir belki ama o anı, o kişiyi, o şeyi, bizi oraya götürenlerle birlikte unutabilmek, ciddi bir hafıza sorunu yok ise kişinin istese de başaramayacağı bir şey. Bunun için şükretmek gerektiğini düşünüyorum.

O yüzden evet, unutmak, sonradan farkına varmadan ama her nasılsa bilerek bir yerlere serpiştirdiğimiz kırıntıları takip ederek hatırlamak koşuluyla dünyanın en güzel şeyidir bazen.

Deer Stop by Goldfrapp on Grooveshark

4 saçmalayan daha çıktı:

Adsız dedi ki...

this is happening

http://www.youtube.com/watch?v=If47eIpWWa0&feature=related

divina dedi ki...

Çok güzelmiş. Teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

ne garip,bi şekil de seni takip etmek,seni tanıyor gibi hissetmek.okuduklarım olsa gerek içsel anlatım şekli anlayabilmek.Sevdiğini bildiğim için bir yerde bununla ilgili yazdığın için.ben teşekkür ederim duygu tercümanı.

divina dedi ki...

:) Ne mutlu bana.