Bu arada az öncki post'taki tüm fotolar D.'nın sayesinde oldu; belirtmeden geçemeyeceğim.
Neyse, eve vardığımda kardeşlerimi görüp onlara tüm heyecnımla her şeyi anlatmak istiyordum. D. da benle geldi. O gee bende kalıp sonra sabah benl evden çıkıp evin dönecekti. Kızlarla mutlu mutlu otururken Paul'un nerede olduğunu sordum ki, aldığım cevap tüm mutluluğumu ve heyecanımı kaçırdı ve hatta delice üzdü. Paul beyefendi Pazartesi sabahı, yani o sabah 4. kattaki evimizden aşağıya düşmüştü. Bunu bir kez daha yaşamıştık ve ufak tefek bir iki sıyrıkla atlatmıştı ama bu sefer durum ciddiydi. Hemen sokağn başındaki veterine kliniğe götürmüştü kızlar Paul'u ve arka iki ayağında eklem yerlerine yakın yerlerden kırıklar vardı. Hemen gidip görmek istedim. Gittim ama göstermediler heyecanlanmasın diye. Uyuyormuş zira. Ertesi gün dersten çıkıp hemen yanına koştum. O zaman gördüm ve daha da kötü oldum. Beni görünce ayağa kalkmaya çalıştı ama yapamadı. Onu alıp oradan kend veterinerimize götüreyim dedim Götürdüm de. Sonra ameliyat olması gerektiğini ve kırıkların çok kritik yerlerde olduğunu söylediler. Ama bana öyle bir ameliyat masrafı çıkardılar ki kendi ayaklarımı yüzbin yerden kırsam ve her tarafına platin takılacak olsa o kadar para ödenmezdi eminim. Sinir olup Ankara Üniversitesi'nin Veterinerlik Fakültesi'ni araştırayım istedim. Araştırdım ve sözlükten birkaç insan da bana sağolsunlar yardımcı oldular. Hatta yine sözlükçü bir veteriner bulduk üniversiteden. Bugün gittik Paul ile kendisini görmeye ve kendi veterinerimin ameliyatı yapacağını söylediği profesör ile o rakamın üçte birine anlaştık ve yarına Paul sabah 09:30 itibariyle ameliyata girecek. Umarım iyileşecek zira önümüzdeki hafta boyunca tatilde olduğumdan kendisine yoğun bakım ve ilgiyi göstereceğim zaten. O yüzden rahat da içim. Ama bu veterinerlik işinde neler döndüğünü çok daha iyi anlıyorum. Özel klinikte 1,5 milyar civarında söylenen rakam nasıl oldu da o fiyata bir anda indi fakültede ona hala şaşırıyorum. Siz siz olun böyle bir durumda hemen can havliyle üzüntüden tamam demeyin. Araştırın. Aklınızda olsun.
Geldiğimden beri beni delirten, üzen şey de buydu ve bunun da hallolmuş olmasının verdiği rahatlıkla bugün eve geldiğimde yatakta uzanmış Diggnation izlerken uyuyakalmışım. Tüm haftasonu ve sonraki iki günün yorgunluğunu 15 dakikalık o kesitirmeyle atıverdim. Şimdi ise birkaç saattir bu postları yazıyorum ve bir yandan da birilerinin yönlendirmesiyle bir adet Sigur Ròs videosu izliyorum, dinliyorum. Konser videosuymuş ve güzelmiş de. Alakasız şekilde yine kendisine teşekkür etmek istedim ne olursa olsun.
Şimdilik benden bu kadar sanırım. Birkaç gün daha bir şey yazar mıyım bilmiyorum ama okunmayacağını düşünüyorum zaten yazsam da. O yüzden iyi geceler dileyip, konserime devam ediyorum.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
1 gün önce
1 saçmalayan daha çıktı:
devam
Yorum Gönder