Dün E. geldi. Kendisini en son çok sinir bozucu bir 13 Ağustos gününde görmüştüm -13'lerin bana sandığım gibi uğur getirmediğini görmeliydim diyorum bazen. Bana çılgın haberler veren kişiydi. Beni tek başına hayalkulemin tepesine çıkaran nedenlerin habercisiydi. Ayağındaki yıldız dövmesinin bir gün bana uğur getirmesini diliyorum.
Dün akşam çılgınca eğlendim. Dansettim ki bu kadar dansetmemiştim son zamanlarda sanırım. Altı ateş insanının bileşiminden oluşan bir ofiste geçirilen güzel vakitten sonra gidilen mekanda bu kadar eğlenebileceğimi tahmin etmemiştim. Neyse, sonra E. son bir hamleyle yanımıza gelebildi. Her zamanki gibi gözlerini faltaşı gibi açarak bana bir sürü şey anlatıverdi bir çırpıda. Bugünse derslere gidip gitmeme konusunda kararsızdım ama sonunda bir eğitim neferi olarak girmeye karar verdim. İyi de oldu. Tüm gün garip müzikler çaldı iPod'um shuffle moddayken. Sanırım hangi ruh halinde olduğumu bilmediğim zamanlarda dadanıyorum bu rastgele çalma hadisesine. Yine neyse, akşam eve geldiğimde G. ve E.'i konuşurken buldum. Güzel şeylerden bahsediyorlardı. E.'nin ayağındaki yıldızın uğur diyelim en iyisi buna. E.'nin bir arkadaşının düğünü vardı ona gidecekti, "Sen de gel!" dedi. Ben de gittim. İyi de oldu. Yüzyıllardır görüşemeyip artık ayda bir görüşmeye başladığımız B.'yi ve sevgilisi Ö.'i gördüm. Pek bir dansettik yine. Harika bir grup vardı sahnede. Eğer bir gün düğün müğün yapacak olursam kendilerini çağırmayı düşünebilirim.
Bu eğlence halinin tam ortasında E. bana eskiden birinin zaten başka biriyle beraber olduğunu söyledi. Yani onun yanına geldiklerinde zaten beraber gibi görünmektelermiş ve E.'nin hatırladığına göre öyle bir şeyler varmış zaten. Bu tabii beni sinir bozucu bir ruh haline itti. Bir süre herkes dansederken, gelin ve damat daha başlarına ne geldiğini anlamamış bir halde gülücükler dağıtırken, ben masada oturup Moleskine'ime bir şeyler yazdım bununla ilgili. Eski yazdıklarıma göz gezdirdim. Halihazırda varolan nefretim biraz arttı. Sonra biraz düşününce bunun E.'nin abartma huyundan kaynaklanabiliyor oluşu aklıma geldi ama iyi düşüncelerle kendimi oyalamamam gerektiğini o deftere zamanında yazdıklarımı okuyunca tekrar hatırladım. Sonra bir anda bir müzikle irkildim. Naapıyorum dedim kendi kendime. Gerizekalının teki hayatıma girip saçmalayıp beni bu saçmalıklarla uğraştırmamalı. En azından ben izin vermemeliyim dedim. Ve evet vermedim. Eğlenceye devam ettim.
Her şeyin sonunda eve geldiğimde ise gözünden tek damla yaş gelmemiş olan kendimle gurur duydum. Velhasıl artık durumlar eskisi gibi değil. Geçiyormuş öğrenmiştim. Pekiştirdim yine. Benim değerimi bilmiyor olan herhangi bir insan ile zerre kadar uğraşmak istemiyorum. Bu son ihtiyacım olan şey zira K.'nın da az önce dediği gibi
"sıfır tam onda beş gibi bir ilişki pratiği olmaz olmamalı." Evet olmamalı.
Bugün E.'ye yine zamanında birinin kullandığı bir şeyi verdim. Aylar sonra ilk kez bunu yaptım ve düşünmedim bile. That's a good thing!
Her ne ise işte, bitmiş ve gitmiş şeyler hakkında başka bir şey söylemek istemiyorum ve bu sabah beni sabahın yedi buçuğunda kaldıran bilinmeyen numaralı hain insana teessüflerimi iletmek istiyorum. Neredeyse yarım dakika boyunca sesimi dinleyip kapatmak da neyin nesidir?
Ayrıca naif naif davranıp dünyanın en ince insanı davranışlarına bürünüp sonra iş gerçek hayatta bir şeyler yapmaya gelince hödükleşen insanlara gıcığım. O kadar kendini anlattıktan sonra nerede kaldı senin insanlığın?
Son olarak, iki insanın evlenmesi ne garip bir şey ya?! Hayatta bir kez kendimi o konumda düşünebilmiştim. Çok eskidendi. Duyguların fazla geldiği, taştığı bir ilişkiydi ama neyse ki geçti gitti ve eskide kaldı öyle şeyler diyorum ben. Ben bugün gördüğüm gelin yerinde olmak istemiyorum. Orada "Evet" diyeceği önceden bilinen ve yapma bir heyecanla beklenilen kadın olmayı ise hiç istemiyorum. "I'm never gonna be nobody's wife" da dersem tam olacaktı; oldu.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
10 saat önce
4 saçmalayan daha çıktı:
Aaa evlilik o kadar da ocu degil ya, ben hep saygi duymusumdur, verilen karar cok cok onemli zira...cortney tidwell calacak olsa dugununde, yine de evlenmizmisin :)
Saygı duyup duymamak değil de, bende içimde bir yerlerde hiçbir anlamlı köşeye çarpmamakta evlilik fikri. Ne düşünürsem suni olacak evlilikle ilgili.
Bu sorulari Google'a sormayi denedin mi?
Bilmem denemedim aslında. Denemek lazım, you geek! :)
Yorum Gönder