Gece gece korkuların en büyüğü içime oturdu. Nereden esti de çöreklendi göğüs kafesime bilmiyorum dersem yalan söylemiş olurum biliyorum. Yatakların ucunda imil imil ağlatabilecek kadar güçlü bir korku bu ama hayır. Gereksiz yere kendimi buna kaptırmamalıyım. İlkokul beşinci sınıftayken en son aynı sebepten elim ayağıma dolanmış ağlamıştım hıçkıra hıçkıra. Şimdi buna hiç gerek yok.
Birilerinin ruh halleri kötü ama ben bu aralar niyeyse pek bir kayıtsızım. Daha doğrusu anlatılanları dinliyorum. Dinlerken kafamda yüz bin laf söylüyorum ama tabii benim dışımda kimse duymuyor bunları. Üstüne bir de "Hmm iyiymiş" veya "Hmm kötüymüş"ten başka bir şey söylemiyorum. Anne baba yanında, önünde güzel bir tatil ve konser varken had safhada insan bencilliğinin tadına bakıyorum. Daha iyi anlıyorum.
Ama tümden bencil de olamıyorum. Dert anlatanların veya huysuzluk yapanların sıkıntılarından bir parça alıyorum ister istemez. Her ne kadar karşılık vermesem ve ilgilenmiyor görünsem de, kafamın içinde bir yerlere oturuyor söylenilenler ve onlarla ilgili ben farkında olmadan bazı çıkarımlar yapılıyor oralarda. O yüzden kimse kaale alınmadığını sanmasın rica ederim. Hem ben sana bir kez "Ben de" demiştim.
Yarın buradaki son günüm. Sonra Cumartesi sabahı Ankara'ya uçuyorum ve hazırlıkları yaptıktan sonra Pazar sabahı da İstanbul'a. Oradansa öğleden sonra nihayet Prag'a. Bu kadar kocaman sekiz gecelik bir program hazırlayıp, her şeyin peşinden koşturup, beraberimde 5 kişinin seyahat planını yapmış olmanın mutluluğu da var içimde. Aferin bana. Arada bir böyle işe yarayabiliyorum. Pazar günü o terasta içiyor olacağımı düşününce daha mutlu oluyorum.
Sonuç olarak, bencilim ama yine de "ben de" dediğim bir insan var ise, ki var, öyle kalamıyorum uzun süre. Sadece bu aralar hemen dalmak istemiyorum kimsenin hikayesine. Benim hikayem elimden kaçacak diye endişeleniyorum. Hayatımın son birkaç senesinde olan her türlü saçmalıktan sonra bugünlerde her bir şeyin yolunda gidiyor gibi görünmesi sebebiyle bir süre kapalı devre yaşamayı tercih edeceğim gibi görünüyor. Hayatımda ise şu anda olan kimseyi yitirmek istemiyorum. O en büyüğünden korkunun da gelip beni tam buradan yakalaması bu gece beni buraya getirip yazdırdı. Ne zaman bir şeyden korksam, ne zaman bir şey yüzünden üzülsem buraya gelip yazdıktan sonra ancak azıcık da olsa rahatlamam ilginç bir hadise. Woody Allen'ın türlü saçmalıklarını insanların gözünün önünde yerden yere vurmasındaki ihtiyaçtan benimki de sanırım. Tek fark o W. bense Ö. ve ben şu halimle bile kendi yaptığıma örnek olarak onu gösteriyorum ya allah beni bildiği gibi yapsın. Sın sın evet.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
3 gün önce
2 saçmalayan daha çıktı:
woody allen tartışması üzerine iyi gitti bu teşbih:)
Woody tartışması ne ola ki? Gündemden uzak kalmışım.
Yorum Gönder