Rüyamda annem ölecekmiş. Onu ölürken görmememiz için bizi bir uçağa bindirip Avrupa'nın ve Amerika'Nın mhtelif yerlerine gönderiyordu kafamız dağılsın diye. Nasıl bir kafa dağınıklığıysa. Halbuki zaten dağınıktı başka hiçbir şeyin dağıtamayacağı kadar. Kötü, hatta evet yazayım "bok" gibi hissettim. Ağlıyordum sürekli. Uçakta yanımda B. ve kızkardeşlerim vardı. Sanırım B.'yu da artık kızkardeş gibi görüyorum. Anneme son defa bakışım gözümün önüne geliyordu ve daha uçak kalkmadan ağlıyordum ona sarılıp. Uyandığımda dişlerimi sıkıyordum. Gözyaşlarım henüz anime karakterleri gibi fışkırmıyordu gözlerimden, taa ki annem o sırada arayana dek. Mükemmel bir zamanlama ile sabah konuşmasını yapmak için arayan annem telefonda beni ağlarken duyunca ne yapacağını şaşırdı. Sanırım o da ağladı ama çaktırmadı. Çok özledim sanırım. Bilinçaltım adice oyunlar oynuyor bana gidip göreyim onları diye. Velhasıl günüm böyle başladı. Olabilecek en şahane şekilde evet.
Neyse uyanıp koca bir bardak su içtikten ve yüzümü gözümü yıkadıktan sonra Paul'u sevip biraz Reader okuyayım dedim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu. Sürekli takip ettiğim bir sitede son 7-8 aydır post-production olarak imdb'de gördüğüm Woody Allen'ın yöneteceği bir filmin trailer'ına rastladım. İyi ki rastlamışım. Üst paragrafta yazdığım kötü hislerin dağılmasının müsebbibidir bu film.
Tabii başlığı uzun tutmayayım diye bir şeyleri eksik bırakmak zorunda kaldım. Yazmadım diye ikinci plana attığım sanılmasın sakın. Hasssssstası olduğun Larry David de var. Ki zaten son filminden (Viki, bıdıbıdı, Barcelona) sonra, Woody Allen'ın onu eskiden beri takip edenlerin kalbini kazanabilmesi için ancak Larry David'i başrole koyabilirdi diye düşünüyordum. Larry David ki Curb Your Enthusiasm'ın başrol oyuncusu ve yönetmeni, Seinfeld'in yaratıcısıdır; sadece bu ikisiyle cennet diye bir şey varsa oraya bilmemkaç milyon insanı gülmekten öldürdüğü için gitmelidir. Woody Allen ki en kötü zamanlarımı son iki üç filmi dışında diğer tüm filmlerini izleyerek geçirdiğim ve akıl sağlığını koruduğum insandır. İkisinin mizah anlayışı birbirininkiyle inanılmaz bağdaşıyor zaten. Larry biraz daha Batı, Woody ise her daim kendini New York etiketiyle pazarlamış bir yönetmen ama her ikisinin de takıntıları, Yahudilikleriyle alıp veremedikleri, detaylarda gördükleri komik ayrıntılar bu filmin trailer'ından damlıyor. Yine yaşlıca bir adam, bol takıntılı, hastalık hastası, normalden fazla çalıştığına inandığı aklı sebebiyle başkalarına karşı huysuz ve umursamaz, evlilikten nefret eden, her durumda çocukça tepkilere sahip olacak kadar da saf bir karakter var elimizde. Larry'ciğimin Curb Your Enthusiasm'dan epeyce alışkın olduğu bir karakter tabii. Zorlanmamıştır ve hatta doğaçlama olarak oynadığı çok olmuştur eminim. Hiçbir filmin değil ama bu filmin setinde olmayı çok isterdim. Avrupa'da ilk Fransa'da gösterime girecek gibi görünüyor, o da 1 Temmuz. Türkiye'ye ise ne zaman gelir, sanırım daha belli değil. Hatta umarım gelir.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
3 gün önce
0 saçmalayan daha çıktı:
Yorum Gönder