"Şöyle bir anım var anlatayım istedim:
Sene 1926. Bir gün Marcel'in (Duchamp olan tabii ne sandınız) bir eseri (The Bride Stripped Bare by Her Bachelors aka The Large Glass) tam da sergilenileceği alana götürülürken üzerindeki cam kırıldı ve ona nasıl söyleyeceğini bilemeyen insanlar kıvranıp durdular. Sakin olun dedim dinletemedim. Velhasıl sevgili Marcel (evet çok yakınız) durumu gördü ve kırılmış parçalara bakıp "Hayatın eli değmiş ve işte şimdi tamamlanmış bir sanat eseri olmuş bu" deyip gülümsedi. Herkes bir rahatladı bir rahatladı sormayın.
İşte o zamandan beri dağınıklık insanların gözünde arada bir sanat eseri olarak görünür durur. Yaşanmışlık var ya; ondan herhalde."
demişim bir yerlerde bir zaman. Geçende D. Tracey Emin'in yandaki My Bed adlı enstalasyonunu bir yerlere ekledi de aklıma gelmişti. Açık düğmeleri iliklemek, şimdiyi geçmişe borçlu olmak bidibidi bikbik.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
3 gün önce
0 saçmalayan daha çıktı:
Yorum Gönder