Perşembe, Kasım 08, 2007

"Pencereden Uzanıp Bir El Sallasalar Keşke..."

Kablonet'in ve bozulan modemimin beni çıldırttığı bir beş günden sonra, nihayet internete kavuştum derken, aslında hiç de istemediğimi anladım interneti hayatımda. Son 5 saattir bağlıyım internete ve ne kadar abuk, kendimi üzecek şey varsa hepsini yaptım ettim. Mutluyum. Yaptıklarımı ettiklerimi sormayın ama yakın zamanda sağ tarafta verdiğim linklerin arasında duran "Post Secret" adlı blog'da her an görebilirsiniz canımı sıkan gizemli günahlarımı. Evet sanırım bunu yapmanın vakti geldi.

Bugün hayatımda ilk defa bu kadar kendime olan güvenimi yitirmiş hissediyorum. Nedenlerini yazmayacağım yine her zamanki gibi ama yapmak istediğim, olmasını istediğim hiçbir şey kalmadı an itibariyle. Olmayacağını ve yapmayacağımı biliyorum. Biliyorum, evet.

Parmak uçlarımda yürüyerek ilerlediğim, tedirgin bir yolun orta yerinde bu yolun beni bir yere götürmediğini görmek, sonra geri dönüş için çok geç kalmış olduğunu hissetmek... Hepsi ayrı bir yerden saldırıyor bana sanki. Son bir saattir hissettiğim başka bir şey yok. Gülümsemeyi bıraktım, gülümseme öncesindeki abukluktan bile eser yok. Her şey o kadar gerçek ve gözümün önünde ki, keşke "opium smoker" vizyonuma sahip olduğum bir ana geri dönebilsem de ucudan azıcık da olsa bir şey beni öne doğru itse belli belirsiz. Ama ı-ıh.

Hayırlısı...

0 saçmalayan daha çıktı: