Lost üzerine bir şeyler yazmanın artık safça bir salaklığın göstergesi olduğunu düşünmeme rağmen bunu yazmak istedim.
Az önce kızkardeşime "Aaa yarın sabaha Lost izleyeceğim" derken kocaman bir gülümseme oluştu yüzümde. Sonra hemen ardından "Eğer bir gün sevgili istersem bana Lost gibi beni seneler sonra hala heyecanlandırabilen bir sevgili versinler" dedim. Sonra da Lost'un bu insanı salak yapan, giderek zorlaşan ve tam da travis'in kendi blogunda dediği gibi "sorunlu bir kanka" hissiyatı verdiğini ve aslında Lost'un heyecanı sürekli problem çıkarmasındaymışmış, onu farkettim. Sonra da bu zamana kadar hayatıma girmiş önemli ve beni altüst etmiş birkaç insanı düşündüm. Kendi kendime salağım hakkaten dedim zira geçmişimi düşününce belli yerlerde ve durumlarda Lost bölümü izlemişçesine heyecanla yorumlamışım bazı şeyleri ve hiçbir zaman dediklerim çıkmamış. Veya dediklerim çıkmış gibi olmuşmuş ama hiç de aslında öyle değilmiş, sonunda görmüşüm. Yani an itibariyle anlamış bulunmaktayım ki Lost bölümlerinin benimle olan ilişkisi ve benim bu zamana kadar pek sevdiğim bu birkaç insanın benimle olan ilişkisi pek bir paralel.
Ama tabii iyiye yormak lazım zira artık Lost izleyip gülümsüyorum "Aaa süpermiş bu bölüm" diyorum ve üstüne düşünmüyorum. Sanırım arıza ve sürekli sorun çıkaran insanları da hayatımdan teker teker elediğim bu bir sürelik hala devam eden zaman içinde epey bir aşama kaydetmişim çünkü artık hiç kimse için "Hayvan gibi problemli bi kanka gibi girdi hayatıma" demek istemiyorum. Ben sorun çıkarmayacak bir ruh haline gelene kadar bekliyorum. O zamana kadar bana yine aferin. Bugün kendimi çok tebrik ediyorum. Öpüyorum.
sesli meram 484 -- հանգուցավոր
2 gün önce
1 saçmalayan daha çıktı:
ehehhe iyi yapmışsınız.
fok lost!
Yorum Gönder