Perşembe, Mayıs 14, 2009

"When your feet are leaving the ground"



Bu kalitesiz dandik fotoğraflar cep telefonumla tarafıman çekildiler. Anlaşılacağı üzere dün gece Erik Truffaz ve İlhan Erşahin If'teydi. Ben tabii bunu bir gece yarısı If faciasının hemen öncesinde öğrendiğim için birkaç haftadır durup durup "Erik Truffaz" deyip, gülümsüyordum. Kendimi mutlu etmenin farklı bir yolu işte. Hatta o kadar hoşuma gidiyordu ki Erik Bey'i onu dinlediğim ve yolunu gözlediğim yedi senenin sonunda görecek olma fikri, kendimi sahnenin önünde aşkımı ilan etme konusunda fikirlerin içinde buluveriyordum. İlhan Erşahin'i de Love Trio olarak 2003'te izlemiştik O. ile beraber. Ne garip zamanlardı. Ben değilmişim gibi geliyor o zaman kocaman yastıklara uzanıp evdeymiş gibi rahatça iki elimi çenemin altına alarak o konseri izleyen.







Velhasıl dün akşam kendisini izlerken iki defa şu bu aralar gündemimde pek popüler olan göğüs hizasında elleri kalp şekline getirip sevgiyi ifade etme yolunu kullandım. G. sağolsun bunu iyi ki öğretti bana. Buradan kendisine de bir adet yollayalım trip yemeyelim şimdi: ♡. Erik gülümsedi mutlu mutlu bak, valla. Bu bir işaret olmalı.











Dün geceden bazı kareler geliyor gözümün önüne aslında. Ben telefonda konuşurken İlhan Erşahin'in bizi görünce bir anda durup yüzümüze bakması ve İyi akşamlar merhaba" demesi, benimse kırk yıllık arkadaşımmış gibi "merhaba" deyip konuşmama devam etmem. Sonra Erik'i merdivenlerden görmem ve peşinden gitmem. Arada E. ile Prag planları, benim evlilik teklifim, araya giren E.'nin arkadaşı bir adamın bana laf atası ve hemen akabinde konuşmaya dalmamız. Hangi ara oradan ayrılıp içeri girip konsere devam ettim onu da hatırlamıyorum. Ha bir de dünkü kıyafetimin Blair Waldorf'luğu. Aman da aman...

Sonra tabii bu sabah absürd bir sabaha uyandım. Ciğerlerimi ben yataktan kalkarken, yatakta kalmak istemediler, "biz yatalım bugün burada" dediler. Günün geri kalan kısmını onlarsız geçirdim ben de. Dinlensinler tabii. Bu aralar epey yordum onları. Gülmeme bile engel olacak kadar yorulmuşlar.

Aklımda baya bir şey var aslında yazacak ama sanırım yazmamak daha uygun düşer. Yorgunum, hala Erik dinliyorum. Ben bir süre böyle kalacağım sanırım. lost da bitti zaten. Aklım bir orada bir burada. Dün sahnede gördüğüm adamlar sayesinde birkaç saat boyunca hepsi bir araya geldi de bir tat alabildim. Aslında keyfim de yok değil, aksine gayet keyifliyim de ama nedense fazla keyifl olabilme konusunda kötü hislere sahip olduğum için, srekli modumu normalleştirmeye ve hatta normalin altına çekmeye çalışıyorum sanırım.

Vadeva artık. Kitap okuyayım şimdi. Çok az kaldı bak bitiyor bu, bana kitap söylemen lazım ki gidip alayım, ona göre.

1 saçmalayan daha çıktı:

divina dedi ki...

mıy